Hidroelektrik Santralleri (HES)
HİDROELEKTRİK
HİDROELEKTRİK SANTRALLERİ NEDİR?
Yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olan Hidroelektrik Santraller (HES) akan suyun gücünü elektriğe dönüştürürler. Akan su içindeki enerji miktarını suyun akış veya düşüş hızı tayin eder. Büyük bir nehirde akan su büyük miktarda enerji taşımaktadır. Ya da su çok yüksek bir noktadan düşürüldüğünde de yine yüksek miktarda enerji elde edilir. Her iki yolla da kanal ya da borular içine alınan su, türbinlere doğru akar, elektrik üretimi için pervane gibi kolları olan türbinlerin dönmesini sağlar. Türbinler jeneratörlere bağlıdır ve mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürürler.
DSİ verilerine göre hazırlanan tablodan görüleceği gibi, dünyanın brüt teorik hidroelektrik potansiyeli yaklaşık 40150 TWh/yıl iken teknik olarak uygulanabilir potansiyeli 14060 TWh/ yıl ve günümüzde ekonomik olarak uygulanabilir hidroelektrik enerji potansiyeli ise 8905 TWh/ yıl’dır. Türkiye sahip olduğu potansiyelle dünya brüt potansiyelinin %1,07’sini, teknik potansiyelin %1,54’ünü ve ekonomik potansiyelinin %1,84’ünü karşılamaktadır. Bu değerler, enerji fiyatlarına ve gelişen teknolojilere bağlı olarak sürekli yenilenmektedir.
TÜRKİYE’DE HİDROELEKTRİK SANTRALLERİ
2017 yılı verilerine göre, ülkemizde 628 adet Hidroelektrik santrali (HES) ve bu santraller ise 27,273 MW’lık kurulu güce sahiptir. Bu kurulu güç, toplam kurulu gücün yaklaşık %32’sine karşılık gelmektedir. Gene 2017 yılında Hidroelektrik santrallerinden 58,5 milyar kWh üretim gerçekleşmiş ve bu da toplam elektrik üretimimizin %19.8’lik kısmına denk gelmektedir.
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK HİDROELEKTRİK SANTRALLERİ
1-) ATATÜRK BARAJI(ŞANLIURFA)
2-)KARAKAYA BARAJI(DİYARBAKIR)
3-)KEBAN BARAJI(ELAZIĞ)
4-)ALTUNKAYA BARAJI(SAMSUN)
(Atatürk Barajı)
HİDROELEKTRİK SANTRALLERİNİN OLUMLU VE OLUMSUZ YÖNLERİ
OLUMLU YÖNLER
• Ulaşımı güç olan ve ulusal sistemden beslenemeyen kırsal bölgelerdeki köy ve diğer ünitelerin enerji ihtiyacını karşılar. Böylece bu bölgelerin sosyoekonomik ve kültürel gelişimlerinin hızlanmasına yardım eder.
• Kırsal bölgelerin artan yakıt bulma ve taşıma problemlerine çözüm getirir.
• Yakıtlı santrallere göre enerji üretimi işletme maliyeti düşüktür ve işletme sürecinde karbon salınımı yapmaz.
• Küçük hidroelektrik santrallerde üretilen enerji genellikle bölgede kullanıldığı için uzun iletim şebekelerine ihtiyaç duyulmaz. Bu durum büyük oranda enerji kayıplarını engellemektedir.
OLUMSUZ YÖNLER
• Olumsuz yönlerini ayrı ayrı başlıklar halinde değerlendirmek daha doğru olur.
HESLERİN ÇEVRESEL VE SOSYAL ETKİLERİ:
Başlıcaları fiziki, biyolojik, bitki örtüsü (flora) üzerindeki etkileri, hayvan toplulukları (fauna) üzerindeki etkileri, insan, sosyal ve ekonomik sorunlar, enerji nakil hatlarının oluşturacağı sorunlar, can suyu sorunu olarak sayılabilir.
ARAZİ ÜZERİNE ETKİLER:
Fiziki çevre, hidroelektrik santrallerinin yapımından önemli ölçüde etkilenecektir. Hem akarsu hem de çevreleyen ekosistem yapım çalışmalarının başlamasıyla değişecektir. Bu değişimler topografya değişimi, tarım arazileri kayıpları, orman arazileri kayıpları, yerleşim yeri kayıpları, kültürel alan kayıpları, korunan alan kayıpları olarak sıralanabilir. Bariyerlerin yapımıyla su rezervuarda birikmeye başlayacaktır. Tarım, ormancılık gibi diğer amaçlar için kullanılan alan kullanılamaz hale gelecektir. Habitat kaybı, nesli tehlikede türler için büyük risk oluşturacaktır.
EKOLOJİK ETKİLER:
Ekolojik etkiler fauna kayıpları, flora kayıpları (biyotop/biyomas), habitat kayıpları, iklim değişikliği üzerine etkiler, yer altı ve termal su kaynaklarına etkiler, yüzey sularına etkiler, su ortamındaki canlılara olabilecek etkiler, mansapta olan etkiler, toprağa ve tarımsal üretime olan etkiler, madenler ve diğer fosil kaynaklar üzerine etkiler, sosyoekonomik çevre üzerine etkiler, peyzaj değeri yüksek yerler ve rekreasyon alanlar üzerine etkiler, gürültü ve titreşim etkileri (araçların çalışması ve patlatma), ekosistemin bozulması, jeolojik etkiler ve zemin emniyeti, karayolu, demiryolu, suyolu rotalarının bölünmesi, mevcut trafik ve proje sonrası trafik miktarında değişimler olarak sıralanabilir.
HES’lerin özellikle inşaat aşamasında bitki örtüsü üzerinde çeşitli etkileri vardır. Tesislerin yapılma aşamasında ve işletme aşamasında, bitki örtüsü üzerinde yarattığı ve/veya yaratacağı olumsuz etkiler, bitki örtüsünün doğrudan tahribi, orman ve diğer doğal ekosistemlerin bölünmesi (fragmentasyon) ve akarsu sistemlerine doğrudan bağlı olarak varlığını sürdüren dere kenarı (aluvial/riperian) vejetasyonunu tahrip edilmektedir. Ormanlar, su kaynaklarının sürekliliği ve beslenmesinde önem arz ederler. Ormanlık alanların tahribi ve vadilerin parçalanması ile heyelan sayılarının artması, orman içinden beslenen suların debilerinin değişimleri muhtemel sonuçları arasındadır.
Şekil 4 Alakır Vadisi’nin solda HES’ten önceki ve sağda HES’ten sonraki durumu görülmektedir. (https://www.bilim.org/kus-seslerinden-kepce-seslerine-alakirda-hidroelektrik-santraller/)
HES’ler su ve sucul sistemi etkilemekte özellikle ortamdaki balık türleri üzerinde olumsuz etkilere sebep olmaktadır. İnşaat sırasında dere yataklarına dökülen hafriyat suyun dökülen malzemenin altından ya/ya da arasından akmasına, bulanıklığa, suda göllenmelere ve akarsuyla irtibatı kesik göllenmelere (tuzak göller) neden olabilmektedir. Sularda oluşan bulanıklık, sıcaklık değişimi sucul organizmaların yok olmasına neden olabilir.
Üretilen enerjinin nakledilmesi için geçirilecek enerji iletim hatlarının inşa edilmesi, bu hatların geçecekleri alanlar dolayısıyla ormanların tahrip edilmesi ve ekosistemlerin bozulması önemli bir sorun teşkil etmektedir. Enerji iletim hatları, yüksek gerilim ve üzerinde taşıdıkları akımlar nedeniyle çevrelerinde çok düşük frekanslı elektromanyetik alanların canlı sağlığı üzerinde olumsuz etkilere neden olduğunu bildirilmektedir.
Şekil 5 Cevizli Mahallesi batısında su iletim kanalı inşaatları nedeniyle kazı çalışmalarında çıkarılan topraklar vadi içerisinde gelişigüzel biriktirilmiştir. Zamanla eğime uygun olarak akan bu topraklar etekteki meskenleri tehdit etmeye başlamıştır.
Şekil 6 Alakır Vadisi HES inşaatları sonrası yaban hayatı ciddi tehlike altında bulunmaktadır.
Şekil 7 İletim kanalında biriken suda ölen bir karaca
Şekil 8 Gelişigüzel depolanan hafriyat nedeniyle yamaç doğrultusunda hareket eden topraklar, bitki örtüsüne önemli zararlar vermektedir.
Yazan: Celal Berat Ergen
Kaynaklar:
Hidroelektrik Santrallerin (HES) Çevresel ve Sosyal Etkileri: Alakır Vadisi Örneği Arş. Gör. Evren TURHAN, Doç. Dr. Hatice (ÖZMEN) ÇAĞATAY Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Çukurova Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Adana/Türkiye
NEHİR TİPİ HİDROELEKTRİK SANTRALLERİNİN COĞRAFİ ORTAM ÜZERİNE ETKİLERİNE BİR ÖRNEK: AYANCIK HES .CEVDET YILMAZ,ALİ UZUN,MUTLU KAYA,HALİL İBRAHİM ZEYBEK. 19 MAYIS ÜNİVERSİTESİ
Türk Bilimsel Derlemeler Dergisi 6 (1): 128-131, 2013 ISSN: 1308-0040, E-ISSN: 2146-0132, www.nobel.gen.tr
Yorumlar
Yorum Gönder