Veganizm
BİR YAŞAM BİÇİMİ : VEGANİZM
Veganizm (veganlık), insandışı hayvansal gıda ve ürünlerin kullanımını reddeden bir yaşam biçimidir. Dünyadaki canlılar ve gezegenin iyiliği için doğa dostu etik alternatiflerin gelişimini destekler. İnsandışı hayvanları ; acı, korku,mutluluk gibi duyguları olan hissedebilir bireyler olarak görür. Hayvanları insan menfatleri (gıda,giyim,kozmetik,eğlence vb.) için sömüren eylemlere karşı çıkar ve bunları mümkün olduğunca engellemeye çalışır. Vegan sözcüğü ilk defa The Vegan Society’ nin kurucularından olan Donald Watson tarafından veganlar ve vejeteryanlar arasındaki farkı belirlemek amacıyla ortaya atılmıştır. Vejeteryanlar,hayvanların beden parçalarını yemezler fakat veganlardan farklı olarak tavuk,balık gibi hayvanlarla süt, bal, yumurta gibi hayvansal ürünleri tüketmektedirler.
Veganizmin sağlığa etkileri ve vegan beslenme nasıl olmalı?
Bitkisel beslenme, araştırmacıların hayvansal yağlarla ilişkilendirdiği çoğu ciddi hastalığı ortadan kaldırmaktadır. Bazı araştırmalar bitkisel beslenen ve hayvansal besin tüketmeyen kişilerin vegan olmayanlara göre kanser, tansiyon, kolesterol, kalp hastalıkları, felç, obezite ve tip 2 diyabet açısından daha düşük risk taşıdığını ortaya koyuyor. Dünya sağlık örgütüne (WHO) göre en önemli kanser nedenlerinden biri de ‘işlenmiş etler’ dir. Bitkisel ile hepçil diyet uygulayan insanların karşılaştırıldığı araştırmalarda veganların daha az kalori ve doymuş yağ tükettiği ; daha düşük vücut kitle indeksine, LDL kolesterole, trigliseride, tansiyona, açlık kan şekeri düzeyine sahip olduğu kanıtlanmıştır. Başka bir araştırmada da kalp hastalıkları sebebiyle ölüm riskinin veganlarda %42 daha az olduğu görülmüştür. Bitkisel beslenen kişilerin kalp damar rahatsızlığına yakalanma riski %16, kalp damar rahatsızlığı kaynaklı ölüm riski %32 ve tüm nedenlere bağlı ölüm riski %25 daha az olmaktadır.
Vegan beslenme, kötü planlandığında kişinin yetersiz beslenmesine sebepolur fakat besin çeşitliliği sağlandığında bu durum ortadan kalkabilmektedir. Potasyum, lif,antioksidan,magnezyum, folikasit; A,C,E vitaminleri açısından zengin olan bitkisel beslenme baskındır. Diyette karbonhidratlı besinler içinden tam tahıl ürünleri, saflaştırılmamış tahıllar, sebze ve meyveler tercih edilmelidir. Birçok vegan beslenmedeki en önemli sorun diyetlerin yeterli miktarda protein içermemesidir. Veganlar protein ihtiyacını gidermek adına et yerine soya fasulyesini tercih edebilirler. Kurubaklagiller ve yağlı tohumlar iyi bir protein kaynağıdırlar ve ayrıca kolesterol içermezler. Hiçbir hayvansal kaynaklı besin tüketmeyen veganlar ete alternatif olarak kurubaklagiller ile yağlı tohumları tüketerek bu grupta bulunan besin ögesi gereksinimlerini karşılayabilir. Önemliolan elzem aminoasitleri içeren besinlerin çeşitliliğinin sağlanmasıdır. Vegan beslenmede omega-3 yağ asidi alımında eksiklikler görülür. Veganlarda karşılaşılan en büyük sorun, riboflavin (B2 vitamini) ve B12 vitamin eksikliğidir. Uzun süre vegan diyeti uygulayanlarda B12 vitamin yetersizliğine bağlı sağlık sorunları (anemi-kansızlık, geri dönüşsüz sinir hasarı) gelişebilir. Bu nedenle diyetleri B12 vitamini açısından kontrol edilmelidir.
Hayvansal Kaynaklı Beslenmenin Çevreye Verdiği Zararlar
Hayvansal ürünleri tüketmekten kaçınarak karbon ayak izi düşürülebilir. Çünkü hayvanlar ve hayvansal gıdaların üretimi, taşınması gibi süreçler çevreye zarar vermektedir ve bu şekilde karbon ayak izi her geçengün artmaktadır. 1960’ lardan günümüze insan nüfusu 2 katına çıkarken et tüketimi en az 4 kat artmıştır. Bu artışlar küresel ısınmaya, çevre kirliliğine, ormansızlaşmaya, arazi tahribatına ve kaybına,su kıtlığına, türlerin yok oluşuna neden olmaya devam etmektedir. Brezilya Yağmur Ormanları’ndaki ormansızlaşmanın %75 ‘inden hayvancılık sorumludur. FAO’ya göre hayvancılık , insan kaynaklı metan gazının %44’ünü oluşturuyor. Metan gazı, küresel iklim değişikliğine sebep olan en önemli faktörlerdendir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütüne (FAO) göre hayvancılık sektörü, çevreye salınan sera gazının %14,5’inden sorumludur. Araştırmalarda bittkiselve hayvansal gıdalar arasında çok ciddi faklar olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca hayvansal besinlerin karbon ayak izi bitkisel besinlere göre daha fazladır. Hayvanların doğal yaşamıyla insan faliyetlerinin iç içe olması salgın hastalıkları da beraberinde getirmektedir.FAO’ya göre insanlarda görülen yeni hastalıkların % 66’sı hayvan kökenlidir ve Covid 19, MERS, SARS gibi küresel salgınlara neden olmaktadır. Fabrika çiftliklerinden çıkan hayvan dışkıları sulara dökülmektedir. Hayvan dışkısında bulunan gübredeki nitrojen, denizlerde yosun oluşumunu hızla arttırarak canlıların hayatını tehlikeye atar
Veganlık; sosyal adalet ile su ve gıda eşitsizliği konularıyla doğrudan bağlantılıdır.
Başta yoksul ülkeler olmak üzere dünyanın dört bir yanında 925 milyon insan açlıkla savaşıyor. UNICEF’e göre yaklaşık 3 milyon çocuk yetersiz beslenmeden dolayı hayatını kaybediyor. Normal şartlarda bitkisel ürünler bütün dünya insalarını doyurmaya yetecek kadar olsa da, ürünlerin çoğu zengin ülkelerdeki hayvancılık faliyetleri için yetiştirilmektedir.
Hayvancılık , su kaynaklarının tükenmesine sebep olan başlıca faktörlerden biridir. Yapılan çalışmalar bitkisel kaynaklı beslenmeye geçişin su ayak izimizi yarı yarıya azaltacağını göstermektedir.
Hayvan tüketiminin insan sağlığına verdiği zararlar yanında halk sağlığına da zararları vardır.
Yazan: Melike Çağlar
KAYNAKLAR
KARAMAN S,(2006). Hayvansal Üretimden Kaynaklanan Çevre Sorunları ve Çözüm Olanakları
Yorumlar
Yorum Gönder